bugün

entry'ler (29)

türkiye de hayat pahalılığı yok diyen vatandaş

buraya intihara meyilli olan ve yakşalık 2 3 haftadır hayatında 2. kez bunu ciddi ciddi düşünen biri olarak birşeyler yazmak istiyorum.

ben genç yetişkin bir bireyim. şu anda benim bulabileceğim işlerde kazanacağım maksimum para 1900 lira falan. ailemle yaşıyorum hala. evli falan da değilim. istanbul'da yaşıyorum. hesap yapıyorum abicim, benim bu paralarla istanbul'da tek başıma yaşamamın immmmkanı yok. hatta tek başıma değil birileri ile evi paylaşayım falan diyorum yok yine olmuyor. hani hayatta kalırsın da ekstra hiçbirşeyin olamaz yani. ekstra derken misal cigara içemezsin,içki içemezsin,sigara bile içemezsin,dışardan yemek söyleyemezsin, öyle gezip tozamazsın ne bileyim artık ne zevkin ne hobin varsa onlara para harcayamazsın. neden ? çünkü onlara paran kalmaz anasını satayım.

ben ki günde 1 1.5 paket yeri gelince 2 paket sigara içen bir bağımlı idim. parasızlıktan sigarayı bıraktım. diğer ikisine komple tövbe ettim. bu intihar mevzusunun tek sebebi tabiki para falan değil ama şöyle bi açıklama getireyim ben duruma.

makine mühendisliği okudum ama bitirmedim. bırakmak durumunda kaldım ve sonra açıköğretime başladım. şu an açıköğretim işletme okuyorum 2. sınıfa başlayacağım. bir yandan ekim ayında kpss'ye falan giricem. ilk üniversitemde kullandığım 12bin lira kredinin geri ödemesi başlayacak yine ekim ayında falan. bu da aylık 350 küsür tl şeklinde ödenecek yanlış hatırlamıyosam. birkaç yere girdim çalıştım ama dayanamayıp çıktım hep. bunun nasıl "değdiğini" bana hiçkimse anlatamaz, kanıtlayamaz abicim.

şimdi önüme bakıyorum. okulun sınavlarına çalışmam lazım, kpss'ye hazırlanmam lazım, az biraz kart borcu ile beraber kredi borçlarımı ödemem lazım ve daha saymadığım bir sürü gerekli ve ertelenmiş şey. 25 yaşındayım, o kredinin ödenmesi sadece 2.5 3 yıl gibi bir süre. tabi bu her ay ödeme yaptığımı varsayarsak. üniversitenin bitişi yine benzer sürelere denk geliyor. şimdi şu anda benden beklenen şey asgari ücret civarı paralar kazandığım işlerde haftanın 6 günü 8 10 saat çalışıp, her ay 350 lira borç ödeyip, üstüne almam ve yapmam gereken şeyleri karşılayıp en az 3 yıl boyunca bunu tekrar etmem. ha bir de açıköğretim bitince askere gidicem * 3 yıl boyunca hem bir işte çalışıp hem ders çalışıp hem borç ödeyip hem de para biriktirmem gerekiyor. ve ben ailemin yanındayım. onlara kalsa aynı zamanda ayrı evde olmam gerekiyor.

matematik dehaları cevaplasın. 1700 lira maaş aldığımı varsayarak, ayda 350 lira kredi ödemesi yaparak, istanbul'da ayrı evde nasıl yaşayabilirim ? en kötü şartlarda ev kirası + faturalar + aidat + internet giderleri 500 lira falan olacak. kalan 1200 liranın 350 lirası da giderse elimizde 850 lira para kalıyor. bu aylık 850 lira ile hem karnımı doyurmak hem üniversite giderlerini karşılamak hem doktora gitmek hem kıyafet almak hem yol, tamirat vs gibi ufak fakat karşılanması gereken ekstra masrafları karşılamak ve ekstrem durumlara karşı da hazırlıklı olmak zorundayım. ayrıca para biriktirsem de iyi olur * sigara yok içki yok gezmek tozmak yok lüks gider yok zaruri ihtiyaçlar dışında hiçbir masraf yapılamaz. 850 lira ile bunları yapabilen varsa konuşmak isterim.

30 yaşından sonra belki maaşımda olacak 300 500 lira artış ( işe göre ) da açıkçası ben çok ilerilere götürmeyecektir. ölene kadar günü kurtararak da çok uzun süre hayatta kalabileceğimi sanmıyorum zaten. en azından bu şekilde yaşamaya ben katlanamam. çoğu kişi de katlanamaz zannediyorum ki. var mı başka kurtuluş yolu ? ben görmüyorum uzun süredir. evet kafayı yemek üzereyim evet fakirlikten kendimi kesicem sanırım. iyi günler.

a 101

(bkz: (#38411767))

Bir önceki entry'im 12400 görüntülenme almış. Ben o entry'i gireli 1 hafta oldu ve bugün işten atıldım.Şimdi de işten atılma hikayemi anlatacağım.

Cumartesi günü full çektim ( 12 saat hatta daha fazla çalıştım ). Normalde iznim pazartesi ya da salı günü olması gerekiyordu. Şubede eleman sıkıntısı olduğu için başka şubelerden elemanlar gelip çalışıyordu. O hafta yeni eleman geleceği ve bizdeki eleman gideceği için,toplantı vs olacağı için benim iznimin yanacağını söyledi mağaza sorumlum. Bu sebepten pazartesi ya da salı günki iznimi öne çekip bana pazar günü izin verdi ( mağaza sorumlusu tamamen piyango,bu şubedeki mağaza sorumlum iyiydi ).

Pazartesi bana yine full gün verdiler. Haberim olmadan sabah kapıyı yeni gelen elemanla açtım ( daha doğrusu yasak olmasına rağmen o benden önce gelip açıp içeri girmiş ) Kız 3 haftadır çalışıyormuş fakat bizim şubeye mağaza sorumlusu yardımcısı olarak gelmiş ( nasıl oluyorsa artık ) . işi bilmiyor. 5 dakika takıldı,ben ofisteyim birşey lazım olursa söylersin diyip gitti. 5 kere falan sigara içmeye çıktı. Canı sıkıldıkça geldi dolandı falan. Sanırım bi 10 dakika falan çalıştı. Ofise 2 kere gittim 1.sinde ayakkabısını giyiyodu ( çıkarmıştı nedense ) 2.sinde telefondaydı ve kahkaha atıyodu. Saat 2de benim zaten çalıştığım iş arkadaşım olan merve geldi. Ben bu kızla çalışmam bu kızla beni aynı vardiyaya koymayın dedim. Neden diye sorduğunda yatıyo çünkü çalışmıyo dedim. Olmaz öyle falan yaptı.

Sonra başımın dibine bi kadın gelip müşterilerden fiş toplamaya başladı. 2 gün önce yine başka bi kadın gelip aynı şeyi yapmıştı. Ne olduğunu anlamamıştım ve kadının rahatlığından dolayı heralde müdürün tanıdığı falan diyip hiç sorgulamamıştım. Benden müşterilere fiş vermememi istedi. Bu benim görevim vermek zorundayım dedim ve kadın benimle tartışmaya başladı. Merve bütün a101'lerde yapıyolar sıkıntı çıkarma dese de beni ilgilendirmez ben onla uğraşmam dedim. Kadın beni müdürümü aramakla tehdit etti. Ara ona da aynısını söylicem dedim fakat aramadı. Depoya gidip geldim ve merve sen bi 2 3 saat çık 17.45 gibi tekrar gelir devam edersin dedi. Neden izin verdiler bilmiyorum sanırım sinirlendiğimi farkettiler ve daha büyük bir sorun çıkmasının önüne geçmek istediler. 17.45 hem sabah gelen yeni kızın çıkış saati hem de o fiş toplayan ablanın gideceği saat. Kadın anket yapıyormuş sonradan öğrendiğime göre de banane ?

Akşam oldu kapatmaya yakın bir adam ve karısı geldi.Traş makinesi aldılar. Adam kasaya gelir gelmezki tavırları ve konuşma şekli zaten beni sinirlendirdi. Adama baştan tilt oldum. Laubali ve egoist hareketleri,tavırları vardı. Ürünü denemek istedi denedim,çalıştığını gösterdim aldı ürünü çıktı dışarı. 2 Dakika sonra karısı geldi. Biz insert'te bunun şarjlısını gördük onu almak istiyoruz dedi. Biz de o ürün ayın 21'inde satışa çıkacak öncesinde satmamız yasak dedik. O zaman bunu iade etmek istiyoruz dedi. Merve de elektrikli ürünlerin iadesi yapılmıyor dedi ( Benim bundan haberim yoktu o an öğrendim ). Adam sinirlendi. Nasıl almazsınız,ben daha yeni aldım,böyle şey mi olur harala gürele yapmaya başladı. Sen kimsin bana böyle kural koyuyosun diyo. Kuralı biz koymuyoruz abicim biz sadece çalışanız diyoruz anlamıyor. Bi de ben 12 sene teknosada yöneticilik yaptım böyle şey olmaz diyip artizlik yapıyor kendince. Adama yarın gel müdürümle görüş hallet işini diyorum,yok diyor. Ürünü al,kullanma,21'inde gel iade yerine değiştirme yapalım sizin istediğiniz ürünle diyorum ona da yok diyor. Adam illa bi sıkıntı çıkaracak belli yani.

Kasalara geçtik karşılıklı,adamla karısı da ortamızda. Bir benle bir merveyle konuşuyolar. Sinirden titriyorum ama tek bir laf etmedim,saygımı bozmadım,insan gibi muamele yaptım. Ta ki özellikle merveye karşı kaba ve saçma sapan bir laf edene kadar. Abicim geldiğinden beri artiz artiz konuşuyosun,neyin peşindesin ? dedim. Adam senin vasfın ne sen bana böyle konuşuyosun falan diye atarlandı. Girecektik birbirimize nerdeyse de tuttuk kendimizi nedense. Müdürümüzü arıyoruz başkasıyla görüşüyor. Geri arıyor işleme devam ediyoruz hata çıkıyor ya da bilmediğimiz birşey ile karşılaşıyoruz. Yine geri arıyoruz yine ulaşamıyoruz. Eski müdürümü bile aradım. O dakikadan itibaren yine adama saygıda kusur etmedim gayet insancıl yaklaştım. iadesini yaptık ve adamı yolladık ( adam giderken hala bana artizlik yapma çabasındaydı ). inanılmaz egoist bir tip. Zaten görseniz anlardınız.45 50 yaşında adam çocuğu yaşındaki insanlar üzerinden egosunu tatmin etmeye çalışacak kadar aciz.

Sabah işe gittim,marketi açtıktan 10 dakika sonra bölge müdürü merveyi arıyor ve benim çıkışımı verdiğimi söylüyor. Sonra markete geliyor. Adam size ne dedi diyorum fakat bana söylemiyor. Merveyi çağırıp bir yandan mağaza sorumlumu arayıp bana olayı baştan anlattırıyor. Hiçbir muhakeme yapmadan beni kovuyor. Mağaza sorumlumu arıyorum,seni neden kovdu anlam veremiyorum diyor. Saatler geçiyor,mağaza sorumlum beni arayıp "Adam destan gibi şikayet maili yazmış,özellikle senin "artiz" kelimeni göze sokmaya çalışmış.Ürünü denemediğini git evinde dene dediğini yazmış." diyor bana. GiT EViNDE DENE DEMiŞiM. Hemen bölge müdürüne mesaj atıp açın kamera kayıtlarına bakın adam ürünü denemek isteyince ben ne yapmışım izleyin dedim. Okudu fakat cevap verme zahmetine girmedi aptal orospu çocuğu. Elektrikli ürün iadesinin olmamasını istemeyen kişi zaten bu bölge müdürü. Ürünü bozup bu bozuk diye iade isteyenlerden bıktığı için bunu yasaklamış. Fakat adam daha ürünü alalı 3 dakika oldu. Kutusunu açmadı daha. Fakat bölge müdürü gelip bize diyor ki bizim koşulsuz şartsız iade poliçemiz yok mu ? E orospu çocuğu dün öyle diyodun bugün böyle diyosun. Zaten adam normalde haklı fakat onu haksız yapan konuşma tarzı ve hareketleri. Mervenin bana verdiği eksik/yanlış bilgi,bölge müdürünün muhakemesiz infazı ve herkesin kendini aklayıp başkasına bok atma çabası ( o egoist orospu çocuğunun şikayetini söylemiyorum bile ) işten atılmama sebep oldu. Umrumda değil de haksızlığa uğramış olmam,bu aptal orospu çocuklarının kendini birşey sanması ve evde çekeceğim sıkıntılar canımı sıkıyor. Umarım yaptığınız kötülüklerin fazlasıyla karşılığını alırsınız. Başka ne diyim ki.

Edit : 2500 3000 civarı müşterim oldu. 1 kişiyle sıkıntı yaşamadım. Bu egoist piç ilk ve son oldu.

türk kadını ve seks

ve hala uludağsözlük gibi biryerde (okumadım özet geç,okuyan aklımı sikeyim tarzı) ergen ve aptalca yorumlar geliyor ve upvote alıyor. üzücü. değerli zamanını başka seylere harca o zaman yavrum. ne okuma zahmetine gir ne de ozet istemek için yorum at. baktin anlamayacaksın çevir kazı yanmasın yapıyosun.

türk kadını ve seks

hala sorduğum şeylere mantıklı ve açıklayıcı bir cevap gelmedi. ben biliyorum'unuzu 2 dakika bir kenara bırakın da anlayıp cevap vermeye çalışın.

a 101

ben bi süredir çalışıyorum fakat rahatça söyleyebilirim ki kafaları pırıl pırıl yemin ederim. daha iyi bir iş bulduğum saniye çıkacağım zaten. sıkıntıları şöyle sıralayayım.

1- bana direk olarak oturamazsın ya da sabit duramazsın tarzı birşey söylenmedi ama evet eğer boş boş durursanız direk göze batıyorsunuz ve bırakın müdürü falan diğer sıradan çalışanlar bile gelip uyarıyorlar. o kasada neden tabure/sandalye olmadığı zaten şaka gibi bi durum ve soru işareti.

2- işe girmeden önce ya işte 9da gelir 6da çıkarsın diyo ama hikaye. seni bi 15 dk yarım saat erken çağırıyo hele açılış yapıyosan,çıkışta da en az 15dk geç çıkıyosun kasa sayımıydı bilmem neydi.

3- haftalık 45 saate tamamlıyoruz dedi fakat nasıl tamamlayacak çok merak ediyorum. mesela 2de girip 9da çıkarsan 7 saat çalışmış olmuyosun. 30 dakikadan 2 adet molan var ve bu molaları kesip 6 saat çalışmış sayıyor seni. ben daha hiçbir yerde molaların çalışma saatinden kesildiğini görmedim,duymadım. günde 12 saat çalıştım toplam 2 saat molamız vardı,ama biz 10 saat çalışmış sayılmadık 12 saat çalışmış olduk.

4- seni tecrübesiz bir şekilde işe alıyo fakat senden herşeyi bilmeni, 5 dakika içerisinde öğrenmeni bekliyo.

5- dedikleri gibi yemek ve yol yok. sana 1600 lira maaş veriyo ama yol ve yemeği kesersen zaten o maaş asgari ücrete hatta daha azına denk gelecek.

6- kasanda açık çıkarsa yani eksin çıkarsa maaşından kesiliyor. fakat artın çıkarsa onu sana vermiyorlar * * * * yemek ve yolun yanında kasanda çıkan/çıkabilecek açıkları da sayarsak alacağın maaş şaka gibi miktarlara düşüyor.

7- kasalarda para yok. atıyorum 5 kuruş 10 kuruş yok mesela. sen müşteriye para üstünü tam veremiyosun. 5 kuruş yok de yolla diyo. 5 kuruşun derdine düşmüş koca şirket. parayı da böyle böyle kazanıyolar. sanırım o 5 kuruşu 10 kuruşu da bilerek vermiyolar kasaya. çünkü ya müşteri eksik para üstü alacak ya da çalışanın cebinden çıkacak o para. bugün kasamda bozuk para olmadığı için 30 kuruş para üstü vereceğim adama 50 kuruş vermek zorunda kaldım çünkü bozuk para yok. vermeme gibi bir lüksüm de yok bu sefer müşteri kabul etmez. yani o 20 kuruş direk benim cebimden çıkmış oldu.

8- sıradan insanları sırf diğerlerinden daha fazla çalıştı diye mağaza sorumlusu ya da onun yardımcısı yapmışlar. hepsi değil ama bazılarının bir egoları bir hareketleri var çıldırırsınız. şahsen ben gördüklerimden 1 tanesiyle reelde tanışsam kafasını duvara sürte sürte öldürürdüm. 2. üniversitemi okuyorum, bilgime ve zekama güvenirim fakat elin 5 kuruşluk beyinsizinden laf işitiyorum.

daha belki başka şeyler de sayılabilir fakat şimdilik gözüme çarpanlar bunlar. hoş daha ne olsun zaten ? dediğim gibi daha iyi bir iş bulur bulmaz çıkıcam ve çıkar çıkmaz da elimden gelen heryere şikayet edicem. lafa gelince iyiler ama icraatte durum vahim.

a101

ben bi süredir çalışıyorum fakat rahatça söyleyebilirim ki kafaları pırıl pırıl yemin ederim. daha iyi bir iş bulduğum saniye çıkacağım zaten. sıkıntıları şöyle sıralayayım.

1- bana direk olarak oturamazsın ya da sabit duramazsın tarzı birşey söylenmedi ama evet eğer boş boş durursanız direk göze batıyorsunuz ve bırakın müdürü falan diğer sıradan çalışanlar bile gelip uyarıyorlar. o kasada neden tabure/sandalye olmadığı zaten şaka gibi bi durum ve soru işareti.

2- işe girmeden önce ya işte 9da gelir 6da çıkarsın diyo ama hikaye. seni bi 15 dk yarım saat erken çağırıyo hele açılış yapıyosan,çıkışta da en az 15dk geç çıkıyosun kasa sayımıydı bilmem neydi.

3- haftalık 45 saate tamamlıyoruz dedi fakat nasıl tamamlayacak çok merak ediyorum. mesela 2de girip 9da çıkarsan 7 saat çalışmış olmuyosun. 30 dakikadan 2 adet molan var ve bu molaları kesip 6 saat çalışmış sayıyor seni. ben daha hiçbir yerde molaların çalışma saatinden kesildiğini görmedim,duymadım. günde 12 saat çalıştım toplam 2 saat molamız vardı,ama biz 10 saat çalışmış sayılmadık 12 saat çalışmış olduk.

4- seni tecrübesiz bir şekilde işe alıyo fakat senden herşeyi bilmeni, 5 dakika içerisinde öğrenmeni bekliyo.

5- dedikleri gibi yemek ve yol yok. sana 1600 lira maaş veriyo ama yol ve yemeği kesersen zaten o maaş asgari ücrete hatta daha azına denk gelecek.

6- kasanda açık çıkarsa yani eksin çıkarsa maaşından kesiliyor. fakat artın çıkarsa onu sana vermiyorlar * * * * yemek ve yolun yanında kasanda çıkan/çıkabilecek açıkları da sayarsak alacağın maaş şaka gibi miktarlara düşüyor.

7- kasalarda para yok. atıyorum 5 kuruş 10 kuruş yok mesela. sen müşteriye para üstünü tam veremiyosun. 5 kuruş yok de yolla diyo. 5 kuruşun derdine düşmüş koca şirket. parayı da böyle böyle kazanıyolar. sanırım o 5 kuruşu 10 kuruşu da bilerek vermiyolar kasaya. çünkü ya müşteri eksik para üstü alacak ya da çalışanın cebinden çıkacak o para. bugün kasamda bozuk para olmadığı için 30 kuruş para üstü vereceğim adama 50 kuruş vermek zorunda kaldım çünkü bozuk para yok. vermeme gibi bir lüksüm de yok bu sefer müşteri kabul etmez. yani o 20 kuruş direk benim cebimden çıkmış oldu.

8- sıradan insanları sırf diğerlerinden daha fazla çalıştı diye mağaza sorumlusu ya da onun yardımcısı yapmışlar. hepsi değil ama bazılarının bir egoları bir hareketleri var çıldırırsınız. şahsen ben gördüklerimden 1 tanesiyle reelde tanışsam kafasını duvara sürte sürte öldürürdüm. 2. üniversitemi okuyorum, bilgime ve zekama güvenirim fakat elin 5 kuruşluk beyinsizinden laf işitiyorum.

daha belki başka şeyler de sayılabilir fakat şimdilik gözüme çarpanlar bunlar. hoş daha ne olsun zaten ? dediğim gibi daha iyi bir iş bulur bulmaz çıkıcam ve çıkar çıkmaz da elimden gelen heryere şikayet edicem. lafa gelince iyiler ama icraatte durum vahim.

dertleşmek isteyen yazarlar

Derdimi tasamı buraya sıçıcam çünkü başka yer bulamadım. Evet yanlızım.

Gelecek yorumların,mesajların %90ının aynı/benzer olacağını bilerek,bunu göze alarak yazıyorum o kadar çaresizim.

Elim ayağım titriyo o yüzden pek mantıklı bir yazı beklemeyin,ben de beklemiyorum zaten.

Ben ölemedim anasını satayım. Yaşayamıyorum ama ölemedim de.

Şimdi bir insan tarif edicem size,lan nerdeyse eminim benden başka böylesi yoktur da bi umut işte.

Şimdi bu insan genç bir yetişkin olsun. Bu aptal tüm ergenliğini ve sonrasının çoğunu okumaya araştırmaya harcamış olsun bok var gibi. Sonucunda da hayatı kaysın. Yaşayan bilir mi diyim ne diyim. Şimdi buraya satırlarca çok bilimsel işte kanıtlı bilmemneli yazı yazılır da ne imkan var ne gerek. Aga kısaca sen bişeyi bilmiyosan bilmiyosundur. O konu hakkında hiçbir fikir sahibi değilsindir. O konu hakkında üzülemezsin,mutlu da olamazsın. O konuyu umursayamazsın,kafana da takamazsın. Çünkü bilmiyosun anasını satayım yok yani senin için o. Olmayan bişeyin bir eylemi,etkisi ve başka birşeyde tepkisi de olmaz. Bunun tam tersi de işte sen birşeyleri bildikçe onları kafana takmaya, onlar hakkında bir fikir sahibi olmaya mecbur kalıyosun. Çünkü artık biliyosun alüminyum geri dönüşü yok. Bak ben de normal sıradan bir insandım 16 17 yaşıma kadar ama sonra hep eksiye gittim hep eksiye. Hani ütopik, mükemmel bi evrende/dünyada/hayatta tam tersi hep artıya hep artıya gitmiş olmam lazımdı ama var olan dünya/sistemde bu seni hep eksiye götürüyor. Çünkü aptalların hayatta kaldığı,yüceleştirildiği bi dünyadayız malesef. Bir kitap vardı bak şimdi ne ismi ne yazarı hiçbirşeyi aklımda değil anasını satayım,alman bi adamdı sanırım, psikolojiyle felsefeyle falan uğraşıyo bu herif. Kanıtlayamadığım için de götümden uyduruyo gibi gözükücem ama inan öyle değil,bulursam editlerim burayı da. Diyo ki kardeşim; insan kendinden daha zeki olanın kendinden daha zeki olduğunu algılayamaz. Bak aslında çok basit mantık, matematiksel anlatayım da daha basit olsun. A kişisinin zeka seviyesi 10 B kişisinin 11. Şimdi bu durumda B kişisi A kişisinin zeka seviyesinin 11 olmadığını algılayabilir ama A kişisi B kişisinin zeka seviyesinin 10'dan fazla olduğunu algılayamaz. Çünkü buna kapasitesi yok anadın mı. Onun algısı 10'a kadar 10'un üstünü algılayamaz. B'ninki 11'e kadar olduğundan 12'yi algılayamaz ama 10,9,8'i algılayabilir. Ve bu durum genelde şöyle gerçeğe dökülür. Bu A kişisi 10 aklıyla 11 aklı olan B kişisini aptal görür. En acısı da bu durum. Hatta belki dünyadaki tüm sorunlar bundan kaynaklanıyo anasını satim.

Bunları niye anlatıyorum ? Çünkü ben yaşıyorum janiim. Hem de çok uzun zamandır. Ve ben bunu bi 50 sene daha falan yaşayabileceğimi sanmıyorum. Çünkü bildiklerimin karşısında çaresizliklerim var sadece. Farkında olup elinden birşey gelmemesi inanılmaz can sıkıcı birşey. Senden aptallar tarafından aptal yerine konmak inanılmaz can sıkıcı birşey. Herkesin kabul ettiklerini kabul edememek yaşamayı imkansız kılan birşey. Sevginin bile aslında çok anlamsız birşey olduğunun farkında olmak sağlığa zararlı abicim. insanların %90ının hatta daha fazlasının inandığı,doğru sandığı şeylerin yanlış olduğunu ve asıl gerçeklerin ne olduğu öğrenince çıldırıyosun. Seni hayata bağlayan birşey de kalmıyor. Bir kardeşim bir sevgilim vardı,sevgilimden ayrıldım ayrılıcam,kardeşimle de kavga ettim. Önceki intihar planlarımı o 2si önlemişti şimdi bunlar da hiçbirşey ifade etmiyor. Çok şey yazasım var da ne ben seni boğayım ne sen bunu okumaktan vazgeç. Öyle işte.

yazar profil fotoğraflarının hikayeleri

erkeklerin kızlara şişko,tipsiz vs diye bok attığı bi grupta kızların organize hale gelip " siz bize laf ediyosunuz ama bir de sizi görelim " dediği ve oluşturduğu fotoğraf yarışması sebebi ile çekildi. yay .

çalışmak istemiyorum

(#36774476) senin gibilerin de kararımda az etkisi olmadı değil. sen hem oku hem askere git hem çalış tamam mı aslanım. senin gibi milyonlarcası gibi.

çalışmak istemiyorum

(#36775111) yazıyı baya iyi okumuş ve algılamışsın görüyorum ki.

çalışmak istemiyorum

Merhaba dostlar.Konu gayet başlıktaki gibi basit.24 yaşındayım,hazırlık ile beraber 5.5 sene üniversite okudum ve dondurdum okulumu.Okula devam ederken de bu çalışma mevzusu beni buhranlara sokuyordu.Okulu dondurduktan sonraki boşluk ve bir işe girmem bu hissiyatı daha da artırdı.istanbul'un en iyi liselerinden birine gittim neredeyse hiç ders çalışmadan.Lisede de aynı şekil devam edip, sınavdan 6 ay önce istediğim yeri kazanamayacağımı farkedip dersleri komple bıraktım. 1 sene daha hazırlanayım dedim aile istemedi,şartlar izin vermedi.Mecbur o seneki puanımla yerleştim başladım üniversiteye.Bölümüm 1 gram çekici gelmedi,zaten çok da seve seve yazmamıştım tercihleri az önceki sebepten ötürü.Okuldan hocalar ayrı soğuttu ben ayrı soğudum.Biter bir şekilde dedim birike birike iyice kötüye sardı.Derslerin kötülüğüne sağlık sorunlarım eklenince okulu dondurdum. Ben ne yapıcam ne edicem diye düşünürken okulu bırakayım, sınava girip açıköğretim işletme okuyayım, hem kısa dönem yapayım askerliği hem de ertelenmiş olsun dedim. Askere de gitmek istemiyorum o bambaşka bir mesele.

Aile baskısı ile işe girdim,12 saat çalışıyorum.Daha önceden kısa dönem çalıştığım 3 5 işi saymazsak ciddi bir işim olmadı.ilk 1 hafta falan yeni birşey olduğu için yorgunluktan gebermeme rağmen sardı,sıkıntı olmadı devam ettim ama sonra çıldırmaya başladım.12 saat işte 2 saat de git gel yolda geçiyor vaktim.8 saat de uyuduğumu varsayarsak 1 günden elime kalan 2 saat oluyor. Günümün 22 saatini hiçbirşey yapmadan ( uyuyarak ) ve hiç istemediğim şeyleri yaparak ( iş ) geçiriyorum. Ben böyle 40 50 sene imkanı yok çalışamam dedim kendi kendime. O bana kalan 2 saatte banyo mu yapayım,tuvalete mi gideyim,şöyle bi pcye göz mü atayım derken hop bitiyor ve yine uyuyup ertesi gün işe gidiyorum. Delirmek üzereyim. Ailemin zamanla azalan desteği bir süre sonra tamamen bitecek ve tek başıma kalıcam bu sıkıntı ile başbaşa. Ya açıköğretime başlayıp bir yandan çalışıp KPSS vs ile daha iyi bir iş bulup hayatıma öyle devam edicem ( yine çalışmış olucam ), ya okuluma devam edip ıkına sıkına 2 sene uğraşıp ( bir ihtimal ) okulu bitirip mühendis olup çalışıcam ( yine çalışıcam ) yahut ben bu diyardan gidicem abicim.

Fikirlerim çoğunluğa her zaman zıt olmuştur,böyle geldi böyle gidiyor.Normal hayatım zaten sinir stresle,üzüntüyle,kimseyle anlaşamamakla ve çıldırmakla geçiyor. Belki öneren olur diye söyliyim psikolojik ilaç kullandım bir süre fakat tek yaptığı ota boka sinirlenmemi engellemek oldu,hiçbir sorunumu çözmedi,çözmeyeceğini biliyodum,çözmeyecek de.50 55 yaşımdan sonra zaten yaşamayı düşünmüyordum,geçmişte de intihara eğilimim oldu fakat 1 haftadır ciddi ciddi planlıyorum.

12 saat değil de günlük 8 saat çalıştığımı , hadi asgari ücret değil de 2bin lira maaş aldığımı varsayalım. Maaş dolayısıyla yine kıt kanaat yaşayacağım ve yine günümün 3te2si hatta daha fazlası bomboş geçecek. Hele bunu ileriye yönelik düşündüğümde bir ihtimal yaşayacak olduğum 50 yılın 35 40 yılını hatta daha fazlasını uyuyarak ve zamanımı,emeğimi satarak geçirmeyi aklım almıyor. Böyle bir hayatı kaldıramıyorum,kaldıramayacağım. Hedonist ve sanırım tembel bir insanım. Zevk almadığım birşeyi kesinlikle yapamıyorum,yapsam da delire delire yapıyorum.

Çalışan insanlar bana söylesin nasıl oluyor da çıldırmadan,kafayı yemeden buna katlanıp her gün işe gidebiliyorsunuz,buna devam edebiliyorsunuz ? Kazandığınız parayı ( çok bile olsa ) harcayacak zamanınız bile olmadan nasıl bu şekilde yaşamaya devam edebiliyorsunuz ? Bana önerileriniz nelerdir ?

Zevk aldığın şeyleri bul ve onlarla para kazanmaya çalış diyenler olabilir.Vasıfsız elemanım ben abicim. Zevk aldığım hiçbirşey bana bu ülkede para kazandırmaz. ingilizceye bayıldım hayatım boyunca,genel olarak yabancı dillere ilgi duydum ve başarılıydım,yabancı dil okutmadılar bana ne iş yapacaksın ne kadar para kazanacaksın vs vs diye. ingilizce biliyorum ve başka diller öğrenmek de hep içimde olmuştur. Sadece ingilizce ile de para kazanmamın tahminimce imkanı yok.Zamanında rap müzikle uğraştım emin olun onda da para yok. Online oyunlar oynuyorum,fazlasıyla başarılıyım ve streamerlik,takım oyunculuğu dışında o konu üzerinde de yapabileceğim birşey yok.Stream için çok şanslı olup kanalının tutması lazım falan filan,takım için de türkiyede yemez,büyük ihtimal de bir takım kuracak adam beni almaz benden önce alabileceği birçok başka oyuncu bulur. Durum vaziyet bundan ibaret. Şu işte ilk maaşımı alıp sonra ailemi sevgilimi terkedip ..tir olup gidip o parayı harcamak,hayattan alabildiğim her zevki alıp sonra da ölmeyi beklemeyi düşünüyorum. Daha çok yazılır da zaten uzadı fazlasıyla.Döktürün bakalım.

Edit : Herkes çalışıyor,herkes çalışmak zorunda tarzında gelecek cevaplar için; bunun ben de farkındayım fakat ben bu şekilde yaşamaktansa hiç yaşamamayı tercih ediyorum.

sözlük erkeklerinin fotoğrafları

buyrun efenim

görsel

edit : lan bi deli cesaretiyle kendimizi ifşa ettik burada neden eksi veriyorsun ahali

aşık olunacak erkeğin sahip olması gereken üç şey

1- para.
2- tip.
3- sabır.

hayır yani allah yoksa ateisler neyi inkar ediyo

önünde holografik bir bardak görüntüsü olan kişiye burada bi bardak yoksa sen neyi inkar ediyosun ? denilmesi kadar saçmadır

savaş olsa askere gitmeyecek yazarlar

Sadece ülke olarak düşünmemek lazım. Ha bak unutmadan yazayım büyük ihtimalle gitmem. Çünkü ne bu ülkede doğmayı ben seçtim ne de bu milletten olmayı. Milliyetçilik ve ırkçılık benim için hiçbir anlamı olmayan hatta anlamsız kavramlar. Nasıl senin meselen olmayan bi kavgaya girmeyeceğin gibi senin meselen olmayan bi savaşa da girmezsin. Kararını sen vermiyorsun bi kere ? Türkiye Amerika ile savaşa girse benim savaşa gitmem mi gerek ? Banane amına koyim Filipinlerde doğsaydım böyle bi zorunluluğum olmayacaktı derim. Hadi eksiler şelale

aptal kadınların daha seksi olması

1. Kadın gerçekten aptal mı ? Yoksa aptal olmak işine geldiği için mi öyle gözüküyor ?
2. Seksapelite görecelidir.Sapyoseksüelite diye birşey var.Kime göre neye göre ?
3. Seksi kadınların daha aptal olması olarak da düşünülebilir

uludağ sözlük eksi verme eğilimindedir

çünkü yazar eğer başlığı açan kişi değil de okuyup yorum yapacak kişi ise başlığı açana bi nefretle bakıyor sebepsizce.Nedense başlığı açanın bi açığını yakalayıp oradan vurmaya çalışıyor.ve yazılan eğer ona saçma geliyosa,inandıklarıyla çelişiyosa,bildikleriyle çelişiyosa,kıskanıyosa,yediremiyosa,farklı düşünceler veya olaylar beyan ediyosa eksiyi basıyor ( hatta hiç okumadan yahut tamamını okumadan )

insanların %99unun aptal olduğu düşünceme de katkı sağlıyorlar sağolsunlar.bu entryme de eksi oy yağacaktır.şimdiden sağolsunlar.

müslümanların yanlış dini seçtiği gerçeği

Malesef yaşadığımız dünyada ve bulunduğumuz sistem içerisinde kimse dinini seçerek doğmuyor ( milliyetini seçemediği gibi ) . Sonradan değiştirebilirsin diyenler olacaktır.Bunun oranı %1i geçmez kardeşim.Sen 30 sene Müslüman olarak ve çevrende aynı dine mensup insanlarla yaşayıp kolay kolay ''lan acaba benim dinim doğru mu başka dinleri de mi araştırsam ? yoksa din diye birşey yok mu ? '' demezsin.Yani çoğu insan demez.Ben dedim ve 6 aydır deistim.Zaten deist olmama sebep olan etkenlerden birisi de islam'ı ve Müslümanları çok iyi biliyo olmamdı.

Şimdi herkesin anlayacağı bir dille en basit şekilde nasıl açıklarım diye düşünüyorum.Şu geliyor aklıma;2 devletin 1 devlete karşı savaştığını düşünün.O 2 devlet hristiyan ağırlıklı devletler olsun öteki de Müslüman.Savaşta her 3 tarafın askerleri de ''Tanrı bizim yanımızda,savaşı kazanacağız" mantığı ile savaşacaktır.Özellikle Müslümanlarda hele ki bizim ülkemizde ''iman gücü'' ile savaş kazanma yahut savaşta olağanüstü olayların vuku bulması popülerdir.Sizce tanrı taraf tutar mı ? Şu devlet ya da bu millet diye.Dünyadaki neredeyse bütün askerlerin mezarlarında dini ve milliyetçi yazılar yazar.Ya da şöyle düşünün,tanrının dini olur mu ? Ya ben 3 5 tane din yapayım ama 1 tanesi hak olsun doğru olsun diğerleri kaka diye bi mantık içinde olabilir mi ? Tanrının Müslümanları ve islam'ı koruduğuna gerçekten inanıyo musunuz ? Eğer inanıyosanız geçmişten bugüne Müslümanların çektikleri nelerdir ? Neden hep ezilen,acı çeken,öldürülen ve bastırılan konumdalar.Tanrı neden yardım etmiyor ? Eğer biz bunun ödülünü öteki tarafta alıcaz diyorsanız yaşamın anlamı ne ? Neyse fazla kurcalamiyim kafanızı.You got the point

allah inanmayanları cehenneme atacak

Eğer insanlar sadece cezalandırılacaklarından korktukları ya da ödüllendirileceğini umut ettikleri için iyi kalplilerse,o halde çok acınacak haldeyiz. Einstein

Eğer cehennem korkusu ya da cennet arzusu için yaşıyorsak nasıl gerçek iyilik ve kötülükten bahsedebiliriz ?

bebeğe dedesinin adını koymak

Bunu çok yanlış anlayıp çocuğa gelmiş geçmiş tüm dedelerinin ( atalarının ) isimlerini koymak.(bkz: ortaokul sınıf arkadaşım,yavuz sultan süleyman han bulut) en azından soyadı bulut.bilmemneoğlu olsaydı duramazdı